İş Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Hakkında Bilmeniz Gerekenler

İş davalarında zorunlu arabuluculuk, ihtiyari arabuluculuk ve zorunlu arabuluculuk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Zorunlu arabuluculuk, dava şartı arabuluculuktur.

İş davalarında arabuluculuk, 25.10.2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12.10.2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3’üncü maddesi ile dava şartı haline gelmiştir. Bu kanun ile bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı, tazminatı ve işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

İçindekiler

İşe Davalarında Arabuluculuk Zorunlu mu?

Arabuluculuk, ilke olarak ihtiyari bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak 12.10.2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3’üncü maddesiyle iş hukukundan doğan bazı uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.

  • İşe İade Davaları: İşe iade davası açılmadan önce uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözülmesi için arabulucuya başvurmak zorunludur. İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, arabulucuya başvurmak zorundadır.  Burada önemli olan fesih bildiriminin tebliğ tarihidir. Fesih ileri bir tarih olsa bile tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık sürede arabulucuya başvurulması gerekir. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılması gerekir.

Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması halinde dava, dava şartı yokluğundan usulden reddedilir.

Tarafların, arabuluculuk görüşmeleri sonunda işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde; (i). işçinin işe başlama tarihinin, (ii). ücret ve diğer hakların parasal miktarının, (iii). işçinin işe başlatılmaması durumunda tazminatın parasal miktarının belirlenmesi zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

  • Kıdem Tazminatı: Kıdem tazminatına hak kazanan ancak alacağını işverenden alamayan işçi, öncelikle arabulucuya başvurmak zorundadır.
  • İhbar Tazminatı: İhbar tazminatı alacağına hak kazanılıp kazanılmadığı, tazminatın miktarı ve ödeme şekli nedeniyle işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur.
  • Fazla Çalışma Ücreti: Fazla çalışma ücreti alacağı nedeniyle dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur.
  • Yıllık ücretli izin, normal çalışma ücreti, genel tatil ücretleri, milli ve dini bayram tatil ücretleri için de dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur.
  • İş Kazası ve Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat: İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları ve bunlar ile ilgili tespit, itiraz ve rücu davalarında arabuluculuk bir dava şartı olarak öngörülmemiştir. Bu nedenle, arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açılabilir.

    İş Davalarında Arabuluculuk Süresi

İş davalarında arabuluculuk süresi kanunla sınırlandırılmıştır. Başka bir deyişle, iş davalarında arabuluculuk, ancak kanunda öngörülen süreler içerisinde yapılabilir. Kanundaki süreler geçtikten sonra dava şartı arabuluculuk sürecinin sona erdirilmesi gerekmektedir.

İş davalarında arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir. Ancak dört haftalık bu süre, dava şartı arabuluculuk için geçerlidir. İhtiyari arabuluculukta süre sınırlaması yoktur.

işe iade davası

 Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler

İş davalarında, arabuluculuk bürosuna başvurulduğu tarihten son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasıyla birlikte süreler durur. Arabuluculuk bürosuna başvuru anına kadar işlemiş olan süreler, varlığını korur. Ancak arabuluculuk bürosuna başvurulmasıyla birlikte süre durur ve arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarihte işlemeye kaldığı yerden devam eder.

Arabuluculuk Son Tutanağının Dava Dilekçesine Eklenmesi Zorunluluğu

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Bu tutanağa son tutanak denir.

İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iş davalarında davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Son tutanağın dava dilekçesine eklenmemesi halinde mahkeme, davacıya son tutanağı sunmak üzere bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksiklik tamamlanmazsa dava, usulden reddedilir.

işe iade davası arabulucu

Arabulucuya Başvurulmadan Dava Açılmış Olması

Arabuluculuğa başvurunun dava şartı olduğu iş davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmaması halinde dava, herhangi bir işlem yapılmadan dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilir.

22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun (“İş Kanunu”) 20’nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işe iade talepli arabuluculuk başvuruları, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde yapılmalıdır. Arabuluculuk başvurusu yapılmadan dava açılması halinde dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilir. Bu durumda kesinleşen ret kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.

İşçi-İşveren Arabuluculuk Ücretini Kim Öder?

İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 13’üncü fıkrası uyarınca tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları halinde arabuluculuk ücreti, aksi kararlaştırılmadıkça arabuluculuk asgari ücret tarifesinin ikinci kısmına göre taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, tarifenin birinci kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.

İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı tarifenin ikinci kısmı uyarınca üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilir.

İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3’üncü maddesinin 14’üncü fıkrası uyarınca ise arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde iki saatlik ücret tutarı, Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları halinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.

Arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler ise arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek üzere, anlaşmaya varılamaması halinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.

İş Davalarında Arabuluculuk Hangi Yıl Başladı?

12.10.2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3’üncü maddesiyle iş hukukundan doğan bazı uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.

Arabuluculuk Süresince Tarafların Hakları

Arabuluculuk sürecinde hem arabulucunun hem de tarafların bazı hakları ve yükümlülükleri vardır.

Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptir. Bu kapsamda arabulucu, taraflara eşit davranmalı, eşit söz hakkı vermelidir. Taraflar arasında eşitsizlik yaratabilecek durumlar, arabulucu tarafından engellenmelidir.

Taraflar, arabuluculuk görüşmelerine kendileri ya da vekilleri aracılığıyla katılabilir.

Arabuluculuk sürecine hakim olan temel ilke, gizliliktir. Buna göre taraflar, gizliliğe uymak zorundadır. Gizlilik, taraflar için hem bir hak, hem de bir yükümlülüktür.

İş Davalarında Arabuluculuk Sonrası Dava Açılması

İş Kanunu m. 20/1 uyarınca işe iade talebiyle yapılan görüşmelerde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde işçi, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açmak zorundadır.

Hukukumuzda işe iade davaları dışında iş davalarında zorunlu arabuluculuktan sonra özel bir dava açma süresi öngörülmemiştir. Bu nedenle işe iade davaları hariç olmak üzere, iş davalarında arabuluculuk uygulamasının, tarafların tamamen veya kısmen anlaşamaması nedeniyle son bulması hallerinde açılacak davalar bakımından genel dava açma süreleri uygulama alanı bulacaktır.