Borçlar hukuku bir özel hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, eşitler arasında meydana gelen hukuki ilişkileri incelemektedir. Özel hukuk bakımından borç ilişkisi, alacaklı ve borçlu olmak üzere iki taraf arasında meydana gelen, borçlunun alacaklıya karşı bir edimde bulunmakla yükümlü olduğu, alacaklının da borçludan ifayı talep edebileceği hukuki bir bağ olarak tanımlanabilir.
Ticaret hukuku, hukukun ticaretle ilişkili tüm mevzuatını kapsayan bir alt dalıdır. İşletmeler, tacirler, bireyler arasındaki ticari ilişkileri, alışverişi ve tarafların haklarını düzenlemektedir. Ticaret hukukunun genel kavramları; tacir, ticari işletme, ticaret sicili, ticaret unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, cari hesap, ticari işler tellallığı, acentelik, ticaret ortaklıklarıdır. Tacirler ve ticarî işletmeler ile ilgili uyuşmazlıklar kural olarak ticarî uyuşmazlıklardır. Şirketler hukuku, Ticaret hukuku bünyesinde yer alan ve ticaret şirketlerinin kurulması, birleşmesi, bölünmesi, devredilmesi, tip değiştirmesi, tasfiyesi gibi konulara dair normları ihtiva eden ve ticaret şirketlerine ilişkin hukuki ilişkileri inceleyen bir hukuk dalıdır.
İcra hukuku, borcunu ödeyemeyen kişinin (borçlunun) bu borcunun, alacaklının talebiyle devlet zoruyla taşınır ve taşınmaz varlıklarına el konarak tahsilini konu alan hukuk dalıdır. İlamlı ilamsız icra olmak üzere iki tür icra takibi vardır. İlamlı icra takibi mahkeme kararı doğrultusunda başlatılan bir takiptir. İlamsız icra takibinde ise bir mahkeme kararı olmaksızın doğrudan icra dairesine başvurularak bir icra takibi başlatılmaktadır.
Medeni Hukuk dalı olarak Kişiler Hukuku, Medeni Kanun'un birinci kitabında düzenlenmiştir. Kişiler hukuku, kişi haklarıyla ilgilidir. Kişi, gerçek kişi ve tüzel kişi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Nişanlanma, evlenmenin koşulları ve hükümleri, boşanmanın koşulları ve sonuçları,mal rejimi, aile konutu, soybağı, evlat edinme, velayet, vesayet, kayyımlık, yasal danışmanlık ve nafaka aile hukukunun başlıca konularındandır. Aile hukukundan doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme, aile mahkemeleridir.
Miras hukuku, insanların ölümlerinden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır.
Bilişim hukuku, sayısal bilginin paylaşımını konu alan hukuk dalı olup internet kullanımına ilişkin yasal çerçeveyi belirleyen internet hukukunu da kapsamaktadır. Bu bağlamda; gizlilik ve ifade özgürlüğü gibi kavramlar da bilişim hukukunu yakından ilgilendirmektedir. Bilişim hukukunun, "Bilgi Teknolojisi Hukuku" ve "İnternet Hukuku" olmak üzere ikili bir ayrıma tabi tutularak incelenmesi gerekmektedir. Bilgi Teknolojisi hukuku hem dijital hale getirilmiş bilginin hem de bilgisayar programlarının dağıtılması ile ilgili hükümleri düzenler, bilgi güvenliğinin sağlanması ve elektronik ticaret konularında düzenlemeler içerir. İnternet hukuku ise, internet kullanımıyla ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkları incelemektedir.
Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku dalıdır. Suçların maddi ve manevi unsurlarıyla tanımı, kapsam ve sınırları, bu suçlar için öngörülen cezalar, ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran nedenler, cezayı azaltan ve ortadan kaldıran nedenlerle ilgilenmektedir.
Fikrî mülkiyet hukuku, iktisadi değer taşıyan fikrî emek ürünlerini koruyan bir hukuk dalıdır. Fikrî mülkiyet hukuku, telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki alt dala ayrılmaktadır. Telif hakları, eserin meydana getirilmesiyle kendiliğinden doğmaktadır. Koruma ise eserin kamuya sunulmasıyla kendiliğinden sağlanmaktadır. Bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüre ihtiyaç yoktur. Sınai mülkiyet haklarında ise korumanın sağlanması için ilgili buluşun, tasarımın, markanın vb. tescil ettirilmesi gerekmektedir.
Eşya hukuku bir medeni hukuk dalıdır. Eşya hukuku, kişilerin eşya üzerindeki mutlak haklarını (ayni haklarını) düzenlemektedir. Eşya, bağımsız nesne olarak maddi bir varlıktır.
İdare hukuku, temeli anayasada belirlenen, idarenin faaliyet ve örgütlenmesine ilişkin kurallar öngören, kamuya tanınan üstünlük ve ayrıcalıklar ile bireye tanınan hak ve hürriyetlerin dengelenmesini sağlayan hukuk dalıdır. İdare hukuku, 19. yüzyılda ortaya çıkması bakımından kaynağını Roma'dan alan birçok hukuk dalına nazaran daha genç bir hukuk dalıdır. Gelişimini değişen devlet modeli anlayışına bağlı olarak hızla sürdürmekte olan idare hukukunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar idari yargıda çözümlenmektedir.
Özel hukuk alanında yabancı unsur taşıyan hukuki ilişki ve ihtilafların çözümünde uygulanacak kurallardan oluşmuş hukuk dalıdır. Kişiler arasındaki hukukî sorunlarda hangi devletin hukukunun uygulanacağını milletlerarası özel hukuk kuralları belirlemektedir. Uluslararası ticari sözleşmelerin hazırlanması, uluslararası tahkim, yabancı mahkeme ve hakem kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi milletlerarası özel hukukun alanına girmektedir.
Yabancılık unsuru taşıyan hukukî uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak usul kurallarıdır. Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yetki anlaşması, yabancı devletlerin yargı muafiyetleri, tanıma ve tenfizin ön şartları ile usulü, türklerin ve yabancıların kişi hallerine ilişkin davalar, iş, tüketici ve sigorta sözleşmelerine ilişkin davalar milletlerarası usul hukukunun konusuna girmektedir.
İşçi ile işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır. İşveren ve çalışanların haklarının korunması, mevzuat ile uyumlu sözleşme yapılarının oluşturulması, işçi ve işyeri güvenliği konusunda dikkate alınması gereken hususlar, kıdem, ihbar, işe iade, kötü niyet tazminatları, fazla mesai ücretleri, yarı zamanlı ve tam çalışma ücretleri, yıllık ücretli izinlerin kullandırılması ve hesaplanması, doğum izinleri, çalışanların yaralanma, ölüm ve iş görmezlik halleri, çalışan ve üçüncü kişiler yönünden işverenin kusursuz sorumluluğu, işçi kusuru, haksız fiil, sağlık, devamsızlık, performans düşüklüğü, ekonomik nedenler ve benzer haklı ya da geçerli sebepler veya sendika üyeliği, kıdem tazminatı yükü azaltmak ya da diğer keyfi uygulamalar benzeri haksız ve geçersiz sebepler ile hizmet sözleşmelerinin feshi, sendikalar ile ilişkiler, toplu sözleşme görüşmeleri, vb. konular iş hukukunun kapsamına girmektedir. İş hukuku, kendi içinde bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku olmak üzere iki kategoriye ayrılmaktadır. Bireysel iş hukuku, küçük işletmeleri kapsamaktadır. Sözleşme bağlamında belirlenen ücret, çalışma koşulları, prim ikramiye, sosyal haklar, işten ayrılma, tazminat, vb. konular bireysel iş hukukunun kapsamındadır. Toplu iş hukuku ise büyük işletmelerde işçiyi temsil eden sendika ile işveren arasındaki hukukî ilişkileri kapsamaktadır.