Son yılların en popüler mesleklerinden biri de Özel Güvenlik Görevlisi olmak. Bir çok iş alanında iş bulabilme imkanı tanıyan, kamuda veya özel sektörde çalışabilme şansı sunabilen, kısaca ÖGG olarak anılan iş koluna dahil olmak isteyenler Özel Güvenlik Görevlisi olmak için şartlar konusunda merak sahibi. Hukuken 5188 sayılı kanuna dahil olan Özel Güvenlik Hizmetleri bu kanun kapsamında aranan şartları da karşılamak zorundadır. Peki güvenlik görevlisi olmak için ne gerekli? Adaylarda ne aranır?
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ OLMAK İÇİN NE ARANIR?
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun “Özel Güvenlik Görevlilerinde Aranacak Şartlar” başlıklı 10. maddesi uyarınca özel güvenlik görevlisi olmak için;
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
b) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş olmak,
d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak,
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak,
f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli bulunmamak,
g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak,
h) Güvenlik soruşturması olumlu olmak gerekmektedir.
Ayrıca kanunun 11’inci maddesi uyarınca; özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikçe güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılır. Soruşturma sonucu olumlu olanlara, bu Kanunun 14’üncü maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla, valilikçe çalışma izni verilir.
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ OLMAK İÇİN ŞARTLAR KARŞILANDIKTAN SONRA
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bir ay içinde tamamlanır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenir.
Göreve başlayan özel güvenlik görevlileri, işveren tarafından on beş gün içinde valiliğe bildirilir. Yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptal edilir.
Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişiler, özel güvenlik alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışamaz.
Kanunun “Kimlik” başlıklı 12’nci maddesine göre; özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartı, Valilik tarafından verilir. Kimlik kartında görevlinin adı ve soyadı ile kimliğin silahlı ya da silahsız olduğu belirtilir. Kimlik kartının, görev alanı ve süresi içerisinde herkes tarafından görülebilecek şekilde yakaya takılması gerekir. Üzerinde kimlik kartı olmayan özel güvenlik görevlileri, Kanunun 7’nci maddesinde sayılan yetkileri kullanamaz. Herhangi bir sebeple görevinden ayrılan özel güvenlik görevlileri ise işveren tarafından on beş gün içinde valiliğe bildirilir.
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun uygulanmasına yönelik usul ve esasları düzenleyen Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Silah Bulundurma ve Taşıma İzni Verilmesi” başlıklı 24’üncü maddesi uyarınca; koruma ve güvenliğin sağlanabilmesi için fiziki önlemlere ve güvenlik cihazlarına öncelik verilir. Komisyon, orantılılık ilkesine uygun olarak canlılar üzerinde kalıcı etkisi olmayan kimyasalların kullanılmasına izin verebilir. Görevin niteliği gereği bu tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması halinde, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna göre ruhsatlandırılması mümkün olan yarı otomatik tabancaların ve 11/9/1981 tarihli ve 2521 sayılı Kanun kapsamına giren av silahlarının bulundurulmasına ve taşınmasına Komisyonca karar verilir. Bu silahların sayısı ve niteliği, Komisyon kararında belirtilir. Görev alanında ateşli silah taşıyacak özel güvenlik görevlilerinde ise, 6136 sayılı Kanunda ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte belirtilen şartlar aranır.
21/3/1991 tarih ve 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin “Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesi uyarınca; Yönetmeliğin amacı, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında bulunan her türlü ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
KİMLER SİLAHLI ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ OLAMAZ?
Yönetmeliğin “Silah ruhsatı verilmesini engelleyen haller” başlıklı 16’ncı maddesinin (a), (b) ve (d) bentlerinde ise aşağıda belirtilen kişilere ikinci fıkradaki hükümler saklı kalmak kaydıyla ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği ve verilmiş ruhsatların iptal edileceği hükme bağlanmıştır:
a) Ateşli silahla işlenen suçlardan mahkum olanlara,
b) Ruhsatlı silahıyla suç işleyenlere veya silahın muhafazasındaki ihmali ya da kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine neden olanlara,
d) Zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, her türlü kaçakçılık, bilişim alanındaki suçlar, ihaleye fesat karıştırma, yağma, uyuşturucu, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282 nci maddesinin ikinci fıkrası hariç olmak üzere suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya yönetme ya da üye olma, insan ticareti, organ ve doku ticareti, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme veya patlayıcı madde kullanma, fuhuş, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme, kasten öldürme, silahla kasten yaralama veya çocukların cinsel istismarı suçlarından en az birinden dolayı mahkum olanlara.
Birinci fıkranın (e) bendi kapsamına girenlere affa uğramış olsalar bile ateşli silahlar ile mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez.
Aynı fıkranın (a), (b), (c), (d), (f), (g), (h) ve (i) bentleri kapsamına girenler için yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alması ve mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren beş yıl geçmesi halinde silah taşıma veya bulundurma ruhsat işlemleri yapılabilir.
Aynı fıkranın (ı) bendi kapsamına girenlere Kanunun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında belirlenen idari para cezasını ödemeleri kaydıyla tekrar ruhsat verilebilir. Bu fıkra hükmü, suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlar hakkında uygulanmaz. Kanunun ek 1 inci maddesinde silahla girilmesi yasaklanan yerlere silahla giren veya buralarda silah taşıyan kişilerin silah ruhsatları bulundurmaya çevrilir. Ön ödeme veya mahkumiyet kararındaki adli para cezasının infaz edildiği veya düştüğü tarihten itibaren beş yıllık süre geçmediği takdirde, bu kişilere taşıma ruhsatı verilmez.
Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e) ve (h) bentlerinde belirtilen suçlardan dolayı hakkında kovuşturma yapılan kişiye kovuşturma sonuçlanıncaya kadar, milli güvenliğe tehdit oluşturan terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle görevden uzaklaştırılan kişiye ise tekrar göreve iade edilinceye kadar silah ruhsatı verilmesine ve yenilenmesine ilişkin işlemler bekletilir ve silah ilgili birimce emanete alınır.
Ayrıca aynı fıkranın (n) bendinde belirtilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında haklarında tedbir kararı verilenlerin varsa ruhsat verilmesine ve yenilemesine ilişkin işlemleri bekletilir. Bunların ruhsata bağlanmış silahları ise tedbir kararı kalkıncaya kadar emanette tutulur. Bu maddede belirtilen mahkumiyet, kesinleşmiş mahkumiyettir. Mahkemelerce verilen hapis cezaları, adli para cezasına çevrilmiş olsa dahi bu maddenin uygulanmasında hapis cezası esas alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen özel güvenlik görevlilerinin çalışma izinleri ile hangi şartlar dahilinde özel güvenlik görevlisi olacaklarına ilişkin düzenlemelerin yapıldığı Kanun, 5188 sayılı Kanundur. Bu Kanunun 10.,11. ve 12.maddelerinde özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar ile hangi cezalar ya da yargılama süreçleri nedeniyle özel güvenlik görevlisi kimlik kartı ve çalışma izni alamayacakları açıkça düzenlenmiştir. Ancak aranacak şartlar arasında 6136 sayılı Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik’te yer alan suçlar ve cezalar ile ilgili şartların sağlanmasından bahsedilmemiş, 6136 sayılı Kanunda belirtilen ve silah ruhsatı almaya engel suçlarla ilgili bir düzenlemeye de atıf yapılmamıştır.
Öte yandan; 5188 sayılı Kanun’da, 6136 sayılı Kanun’a veya 6136 sayılı Kanunun Uygulanma Yönetmeliği’ne atıf yapılmamış, ancak 5188 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’te görev alanında ateşli silah taşıyacak kişilerin 6136 sayılı Kanun’da ve bu Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’te belirtilen şartları da taşıması gerektiğinden bahsedilmiştir. Diğer bir ifadeyle, 5188 sayılı Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te, 5188 sayılı Kanun’u aşan bir düzenleme yapılarak normlar hiyerarşisine aykırı davranılmıştır.
Özel ve tüzel kişilerin güvenliğini sağlayacak olmaları sebebiyle özel güvenlik görevlisi olacak kişilerin işe alım şartlarının diğer meslek gruplarına göre daha ağır olması çok tabidir. Ancak bu şartların kanun ile düzenlenmesi ve kanunilik ilkesinin aşılmaması gerekir. Diğer bir ifadeyle, alım şartlarının tamamı Kanunda düzenlenen özel güvenlik görevlilerinin, hangi fiilleri işlememeleri gerektiği, hangi fiiller nedeniyle haklarında soruşturmanın ve/ya kovuşturmanın devam etmemesi gerektiği, hangi cezaları almamaları gerektiği ya da affa uğrasa bile hangi cezalar nedeniyle alım şartını sağlamayacakları 5188 sayılı Kanunun 10.,11 ve 12.maddelerinde düzenlenmiştir. 5188 sayılı Kanunda, diğer kanunlarda ya da Yönetmelikte aranan şartların sağlanması gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle özel güvenlik görevlisi kartının ve çalışma izninin yönetmelik hükümlerine dayanılarak iptal edilmesi hukuka aykırıdır.
Silah İşlemleri Genelgesi 91/1779 Sayılı Yönetmelik’in 16’ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca;
Taksirle veya basın/yayın yoluyla işlenen suçlar hariç olmak üzere, değişik zamanlarda işlediği, aynı veya farklı ikiden fazla suçtan dolayı mahkum olanlara silah ruhsatı düzenlenmez.
Bu kapsamda, ayrı ayrı zamanlarda işlenmiş, aynı veya farklı en az üç suçtan dolayı mahkum olunması gerekir.
İdari cezalar bu kapsamda değerlendirilmez.
Taksirle veya basın/yayın yoluyla işlenen suçlar hariç, iki suçtan adli para ve bir suçtan hapis cezası veya iki suçtan hapis bir suçtan adli para cezası veya üç ayrı hapis ya da üç ayrı adli para cezası almış olanlara silah ruhsatı düzenlenmez. Suçların değişik zamanlarda işlenmiş olması ve cezanın kesinleşme şartı aranır.
Kişi hakkında aynı yargılamada, tek bir ilamla birden fazla suç işlenmesinden dolayı, iki veya daha fazla adli para ya da hapis cezası verilmiş ise bu durum tek suç olarak değerlendirilerek, verilen hapis cezaları toplanır, ceza toplamı bir yıldan fazla ise (5.3/a) kapsamında silah ruhsatı düzenlenmez.
Suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlar bu kapsamda değerlendirilmez.
Tazyik hapis cezası mahkumiyet olarak değerlendirilir ve silah ruhsatı düzenlenmez.