Milletlerarası Tahkimde İptal Davası

Milletlerarası tahkimde iptal davası

İçindekiler

I. İPTAL DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Milletlerarası tahkimde iptal davası, MTK’nın 15. maddesinde düzenlenmiştir.

MTK m. 15 uyarınca iptal davasında görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir. Ancak 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanun’un 5. Maddesi uyarınca görevli mahkeme Bölge Adliye Mahkemeleridir[1]. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri, olağan oturma yeri ya da işyeri mahkemesidir. Davalının Türkiye’de yerleşim yeri, olağan oturma yeri ya da işyeri yok ise yetkili mahkeme, İstanbul Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi’dir[2].

II. İPTAL DAVASI AÇMA SÜRESİ

            Milletlerarası Tahkimde İptal Davası hakem kararının ya da tamamlama, düzeltme veya yorum kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren 30 gün içinde açılmalıdır. İptal davası ve iptal davası sonucunda verilen kararın temyizinde süre, adli tatil süresinde de işlemektedir[3].

boşanma davası açma

III. İPTAL DAVASINDA İNCELEME USULÜ

            Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15’inci maddesi uyarınca iptal talepleri mahkeme tarafından aksine karar verilmediği sürece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanmaktadır[4]. Ancak mahkeme tarafları dinlemeye ihtiyaç duyarsa duruşma yapılmasına karar verebilmektedir. İptal davası kararın esasına girilmeden, maddî hukuk normu denetimi yapılmadan karara bağlanmaktadır. İptal davasında temyiz incelemesi de 15. maddedeki iptal nedenleriyle sınırlı biçimde öncelikle ve ivedilikle karara bağlanmaktadır[5].

IV. İPTAL DAVASINDA İSPAT YÜKÜ

            Tahkime konu uyuşmazlık kamu düzenine aykırıysa ya da tahkime elverişli değilse hakem kararlarının iptal sebepleri mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmaktadır. Ancak bunlar dışında kalan diğer iptal nedenleri bakımından ispat yükü, iptal davasını açan davacıdadır. Buna göre iptal davası açan taraf, iptal sebeplerinin varlığını kanıtlarsa hakem kararı iptal edilecektir[6].

milletlerarası tahkimde iptal davası

V. İPTAL DAVASINDA KISMİ İPTAL KARARI

            Hakem kararı, tahkim anlaşmasının kapsamında olmayan bir konuya ilişkin karar verildiği iddiasıyla iptal davası açtığında tahkim anlaşmasının kapsamında olan konuların, tahkim anlaşmasının kapsamının dışındaki konulardan ayrılması mümkün ise hakem kararının yalnızca tahkim anlaşmasının kapsamında olmayan konulara ilişkin kısmı iptal edilebilmektedir. Bu durumda hakem kararı kısmen iptal edilmektedir[7]. Ancak hakem ya da hakem kurulu tahkim anlaşmasının kapsamında olan konular ile olmayan konuları ayrı ayrı karara bağlamamış, uyuşmazlığı bir bütün olarak karara bağlamış ise hakem kararı kısmen iptal edilememektedir. Çünkü burada ayrılabilirlik prensibi uygulanamamaktadır. Diğer bir ifadeyle burada tahkim anlaşması kapsamında olan hususların tahkim anlaşması kapsamında olmayan hususlardan ayrılması mümkün değildir[8].

            İptal davasını inceleyen mahkemenin incelemesinin kapsamı yalnızca iptal sebeplerinin bulunup bulunmadığıyla sınırlıdır. Bu nedenle mahkeme tahkim anlaşması kapsamında kalan konular, tahkim anlaşmasının kapsamında kalmayan konulardan ayrılamadığında hakem kararının içeriğine müdahalede bulunarak tahkim anlaşmasının kapsamındaki uyuşmazlıklar bakımından hakem kararını uyarlayamamakta veya oranlayamamaktadır. Çünkü mahkemenin bu şekildeki müdahalesi hakem kararına rağmen esas hakkında yeni bir karar verilmesi anlamına gelmektedir[9]. Bu nedenle kısmî iptal yalnızca tahkim anlaşması kapsamında kalan hususların, tahkim anlaşması kapsamında olmayan hususlardan ayrılabildiği durumlarda mümkündür[10].

 

KAYNAKÇA

AKINCI, Ziya                       : Milletlerarası Tahkim, 4. Baskı, İstanbul, 2016.

 

AYDOĞAN, Aykut              : Milletlerarası Tahkim Kanunu Kapsamında Cereyan Eden Tahkim Usulü, İstanbul, 2003.

 

BULUR, Caner                    : Milletlerarası Hakem Kararlarına Karşı İptal Davası, Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Y.L. Tezi, İzmir, 2004.

 

GEDİK, Begüm                    : Milletlerarası Hakem Kararlarının İptal Edilme Nedenlerinden Tahkim Anlaşmasının Geçersiz Olması, İstanbul Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Y.L. Tezi, İstanbul, 2019.

 

KALPSÜZ, Turgut              : Türkiye’de Milletlerarası Tahkim, Ankara, 2010.

 

NOMER, Ergin/

EKŞİ, Nuray/

ÖZTEKİN GELGEL,

Günseli                                  : Milletlerarası Tahkim Hukuku, Cilt I, 4. Bası, İstanbul, 2013.


[1] Bulur, Caner  , Milletlerarası Hakem Kararlarına Karşı İptal Davası, Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Y.L. Tezi, İzmir, 2004, s. 88-89; Gedik, Begüm, Milletlerarası Hakem Kararlarının İptal Edilme Nedenlerinden Tahkim Anlaşmasının Geçersiz Olması, İstanbul Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı Y.L. Tezi, İstanbul, 2019, s. 53-54. Yargıtay 19. H.D. 31.01.2020 T., 2018/2954 E. 2020/154 K. sayılı kararında işbölümü uyarınca hakem kararının iptali davalarında, asliye ticaret mahkemesi olan yerlerde  görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olacağını ifade etmiştir: “Dava, 18.04.2017 tarihli hakem heyeti kararının iptali davası olup, öncelikle dava da görevli mahkeme ve kanun yolu incelenmiştir.05.07.2001 yürürlük tarihli 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15/A maddesinin ikinci cümlesinde, hakem kararına karşı açılacak iptal davasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Ancak, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanun’un 5. maddesinde, 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile yapılan değişikle, 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kuruluna göre yapılan tahkim yargılamasında, tahkim şartına ilişkin itirazlara, iptal davalarına, hakem seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara ilişkin tüm yargılama safhalarının, Asliye Ticaret Mahkemesince bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütüleceği ve sonuçlandırılacağı hüküm altına alınmıştır.28.02.2018 tarihli 7101 sayılı kanunun 54. maddesi ile, 4686 sayılı Kanuna-’’ Bu Kanunda asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkiler, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılır’’ şeklinde ek madde eklenmiştir.7101 sayılı ve 28.02.2018 tarihli kanunun 53. maddesi ’’ 21.06.2001tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun 15 inci maddesinin(A) fıkrasının birinci bendinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde, ikincibendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “Mahkemece” ibaresi “Bölge Adliye Mahkemesince” şeklinde, altıncı bendinde yer alan “mahkeme” ibaresi “bölge adliye mahkemesi” şeklinde ve yedinci bendinin birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.İptal davası, 3 üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili bölge adliye mahkemesinde açılır, öncelikle ve ivedilikle görülür.İptal davası hakkında verilen kararlara karşı 12.01.2011tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre temyiz yolunabaşvurulabilir. hükmü gereği ve 4686 sayılı yasanın 15.maddesinin (A) fıkrasının 2. bendinin(2) numaralı alt bendinde yer alan ‘’mahkemece’’ ibaresi ‘’bölge adliye mahkemesince’’ altıncı bendinde yer alan ‘’mahkeme’’ ibaresi ‘’bölge adliye mahkemesi’’ olarak değiştirilmiştir.5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Yetkileri Hakkındaki Kanun’un 5/3-4 fıkrasında 28.02.2018 tarih ve 7101 Sayılı Kanun’un 55. maddesi ile yapılan değişiklikle fıkradaki “İptal davaları” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.Yukarıda belirtilen yasa değişiklikleri dikkate alındığında bu durumda dava tarihi 14.09.2017 itibariyla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır” (www.yargitay.gov.tr, e.t. 05.12.2021)..

[2] Bulur, s. 88; Gedik, s. 53-54.

[3] Aydoğan, Aykut, Milletlerarası Tahkim Kanunu Kapsamında Cereyan Eden Tahkim Usulü, İstanbul, 2003,  s. 110-111; NOMER, Ergin/EKŞİ, Nuray/ÖZTEKİN GELGEL, Günseli, Milletlerarası Tahkim Hukuku, Cilt I, 4. Bası, İstanbul, 2013, s. 31; Kalpsüz, Turgut, Türkiye’de Milletlerarası Tahkim, Ankara, 2010, s. 148; Bulur, s. 89-90. Bu süre hak düşürücü süredir. Bulur, s. 91; Gedik, s. 55.

[4] Yargıtay 3. H.D. 07.04.2016 T., 2015/11439 E. 2016/5425 K. sayılı kararında iptal davasında iptal talebinin kural olarak dosya üzerinden incelenip karara bağlanacağını ifade etmiştir: “…davanın 6100 sayılı Yasa’nın onbirinci kısmında “Tahkim” başlığı altında düzenlenen ve 407. vd. maddeleri uyarınca oluşturulan hakem heyeti kararına karşı aynı Yasanın 439.maddesi gereğince açılan iptal davası istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yasanın 439/5. maddesi gereğince hakem kararına karşı açılan iptal talebi davaya bakan mahkeme aksine karar vermedikçe dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Bu durumda asıl olan dosya üzerinden karar verilmesidir” (www.yargitay.gov.tr, e.t. 05.12.2021).

[5] Aydoğan, s. 105-106; Akıncı, Ziya, Milletlerarası Tahkim, 4. Baskı, İstanbul, 2016, s. 319; Bulur, s. 95-96. Yargıtay 15. H.D. 24.09.2020 T., 2020/1387 E. 2020/2553 K. sayılı kararında hakem kararının iptali talebiyle açılan davalarda mahkemenin yalnızca iptal sebepleriyle bağlı kalarak sınırlı bir inceleme yapacağını belirtmiştir: “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 4686 Sayılı Milletlararası Tahkim Kanununun (MTK) 15. maddedeki düzenlemeler gözetilmek üzere hakem kararının iptali talebi, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla uygun biçimde inceleme yapılıp, bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yer alan iptâl sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede; dava şartları ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına…” (www.yargitay.gov.tr, e.t. 05.12.2021). Benzer yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 15. H.D. 10.09.2020 T., 2020/1470 E. 2020/2373 K.; Yargıtay 15. H.D. 26.09.2019 T., 2019/2474 E. 2019/3640 K.

[6] Akıncı, Ziya, Milletlerarası Tahkim, 4. Baskı, İstanbul, 2016,s. 319; Bulur, s. 98; Gedik, s. 58. Yargıtay 23. H.D. 16.11.2020 T., 2018/1758 E. 2020/3642 K. sayılı kararında hakem kararının kamu düzenine dayanmayan nedenlerle iptalinde ispat yükünün taraflarda olduğunu, mahkemenin tarafların ileri sürmediği iptal nedenlerini re’sen dikkate alamayacağını ifade etmiştir: “Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; görev belgesinin 18/11/2014 tarihinde düzenlendiği, kararın 13/11/2015 tarihinde alındığı, davacının kararın tebliğe çıktığı tarih ile karar tarihi arasındaki zaman farkından dolayı kararın daha sonra verildiğine ilişkin iddiasının soyut, herhangi bir delille desteklenmeyen bir iddia olduğu dikkate alınarak yerinde bulunmadığı, hakem heyetinin yetkisi olmayan konuda bir karar verildiği yönünde davacı iddasının bulunmadığı dikkate alınarak,…” (www.yargitay.gov.tr, e.t. 05.12.2021).

[7] Kalpsüz, s. 136; Akıncı, s. 317; Aydoğan, s. 110; Bulur, s. 103.

[8] Akıncı, s. 318.

[9] Akıncı, s. 318; Bulur, s. 104.

[10] Akıncı, s. 318; Bulur, s. 104.